Haberler

Bizden Koparılanlar

'Kepçeyle toplu mezar kazısına suç duyurusunda bulunun'

1.3.2011

 

(DİHA)

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 21. yüzyılda toplu mezarların kepçeyle aranmasının Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu belirterek, "Bu ayıptan derhal vazgeçilmeli. Uluslararası deneyimler ışığında oluşacak komisyonlarla kazılar başlatılmalı ve kayıp yakınları kepçeyle kazı emri verenler hakkında suç duyurusunda bulunmalı" dedi.


Yakınlarını Kaybedenler Derneği (YAKAY-DER) üyeleri, toplumun toplu mezarlara ve mezarlarda hukuksuz devam eden kepçeli kazılara toplumun duyarsızlığına dikkat çekmek için Cezayir Restaurant'ta düzenlediği basın toplantısında gazeteci ve insan hakları savunucuları bir araya geldi. Toplantıya Gazeteci Oral Çalışlar, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Üyesi Şebnem Korur Ficancı, Avukat Eren Keskin, YAKAY-DER Başkanı Hanım Tosun, BDP MYK Üyesi Filiz Koçali, İHD İstanbul Şube yöneticileri ve kayıp yakınları katıldı. İlk olarak konuşan YAKAY-DER Başkanı Tosun, "Kürdistan'da hangi taşı kaldırsak kemikler çıkıyor. Her çıkan toplu mezarda içimiz bir kez daha acıyor. Ve yakınlarımızın mezarlarının kepçeyle aranması bizim içimizdeki acıya acı katıyor. Ve bu şekilde yapılan aramalar Türkiye'nin ayıbıdır" dedi.

'Mezarlarımıza ve kemiklerimize ulaşmak istiyoruz'

Türkiye'nin bir tarafından her gün toplu mezarlar çıkarken ülkenin büyük bir bölümünün yaşananlara sessiz kalmasını eleştiren Tosun, "Sanki insanların gözlerine perde inmiş ve hiçbir şeyi görmüyor ve duymuyor. Çıkan toplu mezarlar bizi üzüyor ama bu sessizlik bizi daha çok üzüyor. Ve artık devlet üstüne düşeni yapsın. Ve arşivlerini açsın. Mezarlarımıza ve kemiklerimize ulaşmak istiyoruz" şeklinde ifade etti. İlk 1996 yılında yapılan kazıların da kepçeyle aramaların yapıldığını belirten Tosun, "İlk aramadan 10 yıl geçti ama hala aramalar kepçeyle yapılıyor. Hiç mi ailelerin yaşayacakları acıyı düşünmüyorlar" dedi.

'Türkiye'de 85 toplu mezar olduğunu ve bin 298 ve bin 400 kayıp var'

Tosun'un ardından söz hakkı alan kayıp yakını Cemal Bektaş, kayıp yakını olarak çok zorlandığını ifade ederek, "Kayıplarla ilgili bir şeyler yapmak bu ülkede çok zor. Dünyanın en zor mesleği kayıp yakını olmak. Attığımız her adımda gözaltına alındık tutuklandık. Ama biz kemiklerimizi istiyoruz mezarlarımızı istiyoruz. Ve hiçbir güç bizi bu mücadeleden alı koyamadı koyamazda" dedi. YAKAY-DER'in çalışmaları ve kayıp yakını ailelerle yaptığı görüşmelerle Türkiye'de 85 toplu mezar olduğunu ve bin 298 ve bin 400 arası kaybın olduğunun altını çizen Bektaş, "Bu veriler sadece ulaşabildiğimiz ailelerden aldığımız bilgiler. Tahminimiz bunun çok üstünde. Köyden zorunlu göçler nedeniyle çoğu ailelere ulaşamadık. Ailelere ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda Cumartesi Anneleri'yle yaptığı görüşmeye değinen Bektaş, "Erdoğan 'benim dönemimde sadece 1 kayıp var diyor. Ve bu şekilde binlerce kayıbı görmezden geliyor. Bu ülkede binlerce kayıp var. Bu gerçeği görmezden gelemez. Türkiye demokratikleşmeyi istiyorsa önce gerçekleriyle yüzleşmelidir" şeklinde konuştu.

'21.yüzyılda kepçeyle yapılan aramalar Türkiye'nin ayıbıdır'


Prof. Dr Fincancı ise, 21. yüzyılda toplu mezarların kepçeyle aranmasının Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu belirterek, "Önceliğimiz kepçeyle yapılan aramaların durdurulmasıdır. Ve bunun için konuya duyarlı olan kesimlerle bir an önce suç duyuruların yapılması gerekir. Kepçeyle yapılan kazılar kimlik tespitini ciddi anlamda imkânsızlaştırıyor" dedi. 1996 yılında Bosna Hersek'te çıkan toplu mezarlarla ilgili kazılarda yer aldığını söyleyen Fincancı, "10 yıllık bir süredir kazılar Bosna Hersek'te yapılıyor. Ve yapılan kazılar arkeologlar ve uzman kişilerin yer aldığı bir komisyon tarafından yapılıyor. Ve bu uzun bir süreye rağmen hala tam bir sonuç alına bilmiş değil. Kayıpların mezarlarının aramaları çok hassas bir konu ve sadece olay yeri inceleme ekipleriyle yapılacak iş değildir. Türkiye'de böyle bir arama komisyonun oluşturulması gerekir" dedi. Her zaman YAKAY-DER'e destek sunduklarını belirten Fincancı, bir an önce kepçeyle yapılan kazıların engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.