Akıbeti: Gözaltında Kayıp (Polis) (Cenazesi bulundu)
Rıdvan Karakoç 1961 yılında Ağrı’nın Tutak ilçesinde doğdu. 15-16 yaşlarında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç ettiler. Babası din adamıydı, Arapça ve Farsça biliyordu. İstanbul’a geldiklerinde Diyanet İşlerinde çalışarak ailesini geçindirdi. Rıdvan İlkokulu Ağrı’da bitirdi, İstanbul’a geldikten sonra okumadı, çeşitli işlerde çalıştı. Ekonomik nedenlerden dolayı Avusturya’ya gitti, orada evlendi ve bir kızı oldu. Avusturya’ya kaçak yollarla gidiyordu, en son gittiğinde pasaportuna "Avusturya’ya giremez" kaşesi vuruldu, bir daha gidemedi. 87 yılında karısı tek başına Türkiye’ye geldi, bir süre kaldıktan sonra Avusturya’ya geri döndü. Rıdvan Karakoç’un ölümünden sonra kardeşleri Avusturya’ya yeğenleri ile tanışmaya gittiler. Kızı Türkiye’ye hiç gelmedi. Rıdvan Avusturya’ya gittiğinde oradaki Kürtlerle irtibata geçti. Babasının medreseli yıllarında Molla Mustafa Barzani taraftarlarıyla irtibatı vardı, Rıdvan bunu biliyordu. O dönem HEP ve DEP dönemiydi, partiyle ilişkisi oldu. 92-93 yıllarında Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) kuruluş çalışmalarında yer aldı. 1994’ün Temmuz ayında bir arkadaşı gözaltına alındıktan sonra polis Rıdvan Karakoç'u da aramaya başladı. Evine baskın düzenleyen polisler bütün evi aradılar, Rıdvan’ı bulamadılar ve kardeşi Hasan’ı gözaltına aldılar. Hasan 14 gün gözaltında kaldı, sonra mahkemeye çıktı, serbest bırakıldı. O geceden sonra Rıdvan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıktı. Arandığı için eve gelmiyor, ailesi ile gizlice dışarıda görüşüyordu. O dönemde muhtardan avukatına vekâlet çıkartarak posta ile gönderdi ve telefonda "Ben sizi her hafta arayacağım, eğer aramazsam bilin ki beni gözaltına aldılar ve öldürdüler," dedi. Ailesi kendisinden en son 20 Şubat 1995'te haber aldı. O gün ağabeyi Abdurrahman’ı aradı, elbise ve harçlık istedi, bırakabileceği yeri söyledi. Ağabeyi istediklerini hazırladı ve söylediği yere bıraktı. Fakat Rıdvan gidip onları almadı. Birkaç gün sonra bir arkadaşını aradı, sesi garipti ve tedirgin konuşuyordu. Randevu için yer ve saat söyledi ancak arkadaşı ve kardeşi randevu yerine gittiğinde polislerle karşılaşınca oradan uzaklaştılar. Bir süre sonra kayıp Hasan Ocak’ın ailesi, Hasan Ocak’ı ararken adli tıp kayıtlarında Rıdvan’ın resmini buldular ve bunun üzerine savcılık üç ay sonra Rıdvan’ın ailesine haber verdi. Adli Tıp'ın otopsi raporuna göre Rıdvan Karakoç 1 Mart’a öldürüldü. 2 Mart’a Hasan Ocak’ın bulunduğu yerde Beykoz’un Bozhane Köyü, Dedeler mevkiinde, ormanın içinde köylüler tarafından bulunan beden 26 Mart'ta Adli Tıp'a teslim edildi ve ardından Altınşehir Kimsesizler Mezarlığına defnedildi. 28 Mayıs 1995’te Rıdvan’ın ailesine cenaze ile ilgili haber verildi, 3 Haziran’da ailesi cenazeyi defnedildiği yerden çıkardı ve Gazi Mahallesi’ne tekrar defnetti. Aile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat etti, iki-üç yıl süren dava aleyhlerinde sonuçlandı. Karakoç ailesi tekrar itiraz davası açmaya hazırlanıyorlar.